Canım Yine Yazmak İstemiyor
Tembellik yapasım var. Hiç olmadığı kadar hemde. Ama alışık olmadığım ve sıkıldığım bir eylem haline geliyor bir süre sonra buda. Yat, kalk, film izle, uyu, uyan, çay iç, kahve iç, çık dışarı, hava al, geri gel, yemek ye, yine film izle. Bu eylemler yine bir süre sonra sadece sıkıntıdan gerçekleştirdiğim birer eylem haline geliyor ve bu durum daha da sıkıcı bir hâl alıyor.
Ve bunca şey arasında yaşadığım, gördüğüm, duyduğum, okuduğum, izlediğim bir çok şeyden bahsetmek, fikrimi söylemek ve güzel-çirkin ne varsa paylaşmak istiyorum... Mesela güle güle 2009, hoşgeldin 2010 gibi. Ya da 13'lük Stil Çaylağı Tavi'nin Moda'da parlayan yıldızı. Avatar ve Soysuzlar Çetesi filmleri. Bazı internet projelerine yapılan yatırımlar. Bir Fikrim Var Girişimcilik Yarışması. Biraz daha deneyimsellerden, mesela "alan adı transfer etmek hiç bu kadar zor olmamıştı" gibi üstelik alan adları hala transfer olmuş değilken ve üstüne iki gün de alan adım kapalı kalmışken. Berbat Godaddy'in aptal ödeme sorunlarına karşın kanımın daha yeni ısındığını düşündüğüm Name'in yanıt vermek bilmeyen teknik desteği gibi... Neyse ne!
Ama iş yazmaya gelince canımın bu sıkıntısı en çokta yazmama engel oluyor. Daha da garibi yazmak isterken yazmak istememek aslında (belki de yazamamak). En garibi de tam bu duygu içindeyken en azından yazamamı yazarken görmek kendimi. Kim bilir kaç kez haykırdım yazmak konusunda ki molalarımı, duraksamalarımı! Ne komik ama canım yine de yazmak istemiyor işte.
Belki de gözümün seyirmesine bir çözüm bulmalıyım daha önce, sonrası daha da kolay gibi.
Paylaş