Yazmak ya da Yazmamak
Hep aynı hikâye derler ya, benimkisi de öyle bir şey. Kaç kere benzer cümleler kurdum bu konuda hatırlamıyorum. Hep haftalar, aylar geçmiştir mutlaka. Genelde de yoğunluktandır. Farklı bir sebeple yazmaya ara verdiğim de az olmuştur aslında. Belki de yegâne meselem ne kadar yazamama sebebimin olduğu değil ne kadar çok yazmak istemeyişim aslında.
Yine de bugünün planını yaparken kendime birçok başlık çıkarmış olmam ve bunları bugün içinde yazmayı planlamam başlangıçta komik gelmişti bana. Zira yazdım da, her ne kadar hepsini yazamasam da beklemediğim bir durumdu bu yine de.
Daha önceleri yazmak için içimden gelmesini beklerdim hep. Ya da yoğunluğun az, rahatlığın bol olduğu dönemlerde vakit geçirmek için keyifli müziklerle keyfe erdiğim de yazardım. Belki de daha önce zorlamadığımdan da olsa gerek ki bugün yapmaya çalıştığım şey aslında çok önceden de planladığım ve ilk adımlarını “Sakinlik Noktası”nda, dolmuş seyahatlerinde attığım bir durumdan ibaretti.
Paylaş